12 Mart 2012 Pazartesi

Dokunulmazlar - Intouchables





Soru: Yirmi gün içinde evden sadece doktora gitmek için çıkan ve kendini ilk iyi hissettiğinde yemeğe çıkıp (onda da kocası hastalanarak) eve dönen blog yazarı bu süreyi nasıl geçirir?
Cevap: Televizyondaki bütün sağlık, moda, dekorasyon, yemek programlarını ve sektör tanıtımlarını izler. Kendini toparlamaya başlayınca biraz kitap okur biraz film izler. Hatta bazen öyle güzel bir film izler ki, filmi seçen zevk sahibi kocasına şükran dolu gözlerle de bakmayı ihmal etmez. :)

Dokunulmazlar, Olivier Nakache ve Eric Toledano tarafından yazılıp yönetilmiş 2011 yılı Fransa yapımı  bir film. Küçük Beyaz Yalanlar'dan tanıdığımız François Cluzet, yamaç paraşütü yaparken kaza geçirip boynundan aşağısı felçli ve ultra zengin Philippe'i, Omar Sy ise sekiz yaşında iken, çocuğu olmayan teyzesi tarafından evlat edinilip Senegal'den Paris'in varoşlarına gelip, hırsızlığa karışan Driss'i canlandırıyor. Hayat şartları, tarzları, zevkleri, eğitimleri  aslında arkadaş olmalarına imkân tanımayacak iki insan Philippe'in bir bakıcıya tekrar ihtiyaç duyması, Driss'in ise sosyal yardım alabilmek için iş başvurusunda bulunduğuna dair bir imza almak zorunda olması ile karşı karşıya gelirler. İş görüşmesi sırasında motivasyonun nedir sorusuna verdiği "Earth Wind and Fire" cevabı ve güzel kızıl Magalie'yi gösterince Philippe karşısındakinin diğer bakıcıları gibi sıradan olmadığını anlar. İmzayı ertesi gün alabileceğini söyler, ertesi gün onun için ayrılan odayı ve evin lüksü ile Driss'i işe başlamaya ikna eder. Bundan sonrası iki arkadaşın, iki insanın benzer olmasının hiçbir anlamının olmadığını, ak ve kara gibi farklı olsalar da birbirlerinin hayatlarını nasıl güzelleştirebileceklerini anlatan, insanın en zor sağlık koşullarında bile hayatını paylaşabileceği eğlenebileceği biri varken, tüm dertlerinin küçüldüğünü gösteren, izlerken hiç bitmesin dediğim çok güzel bir film olmuş. Filmin gerçek bir hikâyeden alındığını da söylemeliyim tabi, herkese tavsiye ederim.

5 yorum:

Momentos dedi ki...

Sevgili Burcupc,
Öncelikle sizi tebrik ediyorum :) Geçen yazınızda bahsetmişsiniz, HayalKahvem' den aldım haberi. Şimdi bu yazıda da bir dinlenme evresinde olduğunuz anlaşılıyor. Hissiyatı, bebeğe geçecek güzel şeyler yapıyorsunuz :) Bu filmi es geçmişim, sayenizde listeme aldım. İzlerken de sizi ve minik bebişi hatırlayacağım. :)) Sevgiler,

pelinpembesi dedi ki...

tavsiyene uyacağım :)

burcupc dedi ki...

Sevgili momentos, çok teşekkür ederim. Umarım benim aldığım kadar keyifli bir seyir olur.

Sevgili Buket, izledikten sonra da fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim. Sizden de bekliyorum momentos :)

Sevgiler

Unknown dedi ki...

Earth wind and fire kısmını anlamadım:( Filmi çok izleyesim geldi. Bu tip dostluk ve umut vadeden bir film izlemeye ihtiyacım(ız) var çok.
Ellerine sağlık...

burcupc dedi ki...

Sevgili Emu,
Earth Wind and Fire bir müzik grubu. Boogie Wonderland diye çok ünlü bir şarkıları filmde kullanılmış. Mutlaka dinlemişsindir. Bu tür filmler gerçekten hayata dair umut aşılıyor.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...