1 Aralık 2006 Cuma

Tarkan fenomeni…


Eski yazı 11.08.2006



Tarkan’ın ilk çıktığı zamanı hatırlıyorum o zamanlar ben lise ikiye gidiyordum sanırım ya da lise son, yani bundan 10-11 sene öncesi. Bir arkadaşım beni arkadaşları ile tanıştırırken “bu bilmem kim bu bilmem kim, bu da arkadaşım Burcu“ dedi ve ekledi “Tarkanseverdir” . O zamanlar öyle bir ayrım vardı Tarkan’ı sevenler ve sevmeyenler. Sevmeyenler bizim çevremizde çoğunluktu, ergenlere ait bir ukalalıkla burun kıvırıyorlardı, basit buluyorlardı. Ben gülümseyerek ve gururla “evet “ demiştim. Bakıyorum o zamandan beri Tarkan’ı kaç kez tu kaka yapmışlar. Her albümde yerden yere vurmalar sonra göklere çıkarmalar yaşadı Tarkan. Bir sinüs dalgasına tutulmuşçasına bir battı bir çıktı…

Geçen hafta Tarkan gerçek star olduğunu bir kez daha kanıtladı. Tarkan seni bitireceğiz diyen tüm medyaya nanik yaptı resmen. Aylardır bir karalama kampanyası gidiyor, yok şarkıları güzel değil, ingilizcesi berbat, yok 10 yılda çıkara çıkara böyle bir albüm mü çıkardı, Tarkan’ın yeni albümü fos çıktı vs. vs. devam etti linç girişimi. Ben de hem meraktan hem de inadına hemen gidip aldım albümü. Dinlediğim kadarı ile o kadar kötü bir albüm değildi. Biraz George Michael havası vardı ki bu da sevenler için leziz bir taddı. Gene de beklenen ilgiyi görmediği doğru albümün. Fakat kimin albümü mp3 çıkalı tavan yapıyorki? Tam bu sıralarda bazı gazetecilerle Tarkan’ın polemiklerine şahit oldum ve dedim ki bu iş pek iyiye gitmiyor taa ki geçen haftaki konserlere kadar.

Herkes el birliği etmişçe Tarkan’ı piyasadan silmeyi hedeflemişken o verdiği Açıkhava konserlerinde hayranları ile buluştu ve bunun çok kolay olmadığını, en azından halka bunu kolay kolay empoze edemediklerini gösterdi. Konser sonrası her isteyene , küpesinden, kolundaki bileklikten, üstündeki tişörte kadar çıkarıp vermesi sevimli içtenliğinin bir göstergesiydi. Ve o starlara ait ışıkla bir ilki yaptı. Birkaç parça eşyasını, mesela şapkasını, kravatını, taş çatlasın ceketini kalabalığa atan çıkmıştı da nerdeyse tamamen çıplak kalana kadar soyunup her şeyini hayranlarına dağıtanı görülmemişti! Ve bunu yaparken ki mutluluğu çok başkaydı. Sanki feda olsun der gibiydi. Sanki çok sevdiği bir akrabasına, kardeşine, arkadaşına beğendiği bir şeyi veriyordu al senin olsun diyordu.

Son konserinin olduğu gece Tarkan’a komşu olan ağabeyime gitmiştim. Bilseydim bonkörlüğünün üstünde olduğunu kapısının önünde bekler ben de arabasını isterdim! Böyle zamanlar her zaman yakalanmıyor. Araba olmazsa ne bileyim motoru varsa onu isterdim… Ama bu sene kaçırdım bu fırsatı, artık seneye evinin önüne kamp mı kurarım, gelin arabalarının önünü kesen çocuklar gibi arabasının önüne mi atlarım bilmiyorum, yapacağım bir şeyler, en azından saatini filan alırım herhalde, seneye görürsünüz!

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...