14 Ekim 2010 Perşembe

Hanimiş!


Bir varmış, iki çokmuş. Bir zamanlar doğası, havası, hayvanları, denizleri, ağaçları, çiçekleri öyle güzel öyle verimli bir ülke varmış. Bu ülkenin insanları, değerini bilmezmiş kendilerinin ve sahip olduklarının. Bazen ülkede afetler olurmuş. Normal zamanlarda ülkenin yöneticileri hiç uğramadıkları yerlere, afet olunca giderlermiş. Normalde sokakta insanlardan köşe bucak kaçarlarken, afet olduğunda gidip ellerini sıkarlarmış. "Yaralarınızı sarmaya geldik, afet işte" derlermiş.  Sonra insanlar kendi başlarına kalırlarmış. Büyük kazalar olduğunda, mesleklerin kaderleri suçlanırmış. Hatta "Güzel öldüler" derlermiş. İnsanlar da hiçbir şey yapmazlarmış. Ne düğün görüp oynarlarmış, ne ölü görüp ağlarlarmış... Sonra komşu ülkede göçük altında kalan işçileri kurtarmak için, canla başla çalıştıklarını görünce, yöneticilere kızarlarmış...Sonra unuturlarmış. Bu böyle gidermiş.

3 yorum:

"Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan" dedi ki...

Ben ne zaman "devlet yaraları saracaktır" lafını duysam tırsarım. Öyleki, ortada çok ciddi bir afet vardır bu laf söylendiğinde... Gelin görün ki bu laf, ya öyle bir hızla unutulur ya da birilerine geçim kapısı olur. Tam da bize göre...

MAVİ TUTKU dedi ki...

Yıllar geçermiş masal hep böyle başlar böyle bitermiş güzelim Ülkede..unutanlar çoğalır tarih hep tekerrür edermiş...

burcupc dedi ki...

@Tomrukcan, ben de "Yaraları sarmak" "Acı ilaç" "Acı reçete" "Acı bilanço" gibi klişelerden nefret ediyorum. Nasıl da boş, manasız sözler...

@O.K.A.- MAVİ TUTKU, hoşgeldiniz öncelikle. Evet maalesef unutuyoruz,erteliyoruz ve çözümsüz bırakıyoruz...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...